Bodrum Denizciler Derneği Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi 2002 yılında, üyelerimizin ihtiyaçları olan sigorta poliçelerini kaliteli ve ucuza yaptırabilmeleri amacı ile kurulmuştur. O yıllarda tek bir sigorta ile acentelik faaliyetlerini başlayan şirketimiz bugün 9 sigorta şirketinin yetkili acenteliğini yapmaktadır.
Yetkili Acentesi olduğumuz sigorta şirketleri
ANADOLU SİGORTA
ANA SİGORTA
AXA SİGORTA
EUREKO SİGORTA
MAGDEBURGER SİGORTA
SOMPO SİGOTA
TÜRK P VE I SİGORTA
TÜRKİYE SİGORTA
UNİCO SİGORTA
Bodrum Denizciler Derneği Sigorta Aracılık Hizmetleri oluşturmuş olduğu sigortalı portföyü ile sigorta şirketleri tarafından bilinen ve çalışmak için tercih edilen bir acente haline gelmiş, bu sayede müşterilerimiz ve sigorta şirketleri ile arasında güvenilir bir köprü oluşturmuştur.
AMACIMIZ üyelerimizin ve müşterilerimizin kurumsal ve kişisel varlıklarını güvence altına alacak sigorta hizmetlerini sunarak mal varlıklarının, sağlıklarının ve gelecek beklentilerinin en uygun koşullarla korunmasını sağlamaktır.
HEDEFİMİZ bireysel ve kurumsal risklerin ihtiyaçlarını belirleyip, en uygun poliçe şartlarını, limitlerini ve fiyatlarını oluşturarak sigorta aracılık hizmetini beklenenin üzerinde sunmaktır.
Sigortacılıkta 23 yıllık tecrübemizle, satış öncesi ve satış sonrası hizmetleri, üyelerimize ve müşterilerimize kusursuz bir biçimde aktarıp yaşamlarına değer katmak istiyoruz. Hizmet ve ürün kalitemizdeki süreklilikle, riskinizi asgariye indirecek önlemleri öneriyor, ulaşılabilirlik özelliğimizle kaza, yangın hastalık gibi en zor anlarınızda yanınızda yer alıyor, yetkinliğimizle hasarınızın derhal ödenmesini sağlıyoruz.
Bugün geldiğimiz noktada, yıllık 1000 adet tekne sigortası üretimi ile Türkiye’nin belki de en büyük yat sigortası portföyüne sahip acentesi haline geldik. Bunun yanı sıra 500’ün üzerinde teknenin de yat sorumluluk sigortasını düzenliyoruz. Ayrıca oto branşında Kasko, Trafik, Mali Sorumluluk poliçeleri, Yangın branşında Konut, İşyeri, Otel, Dask poliçeleri ve Sağlık branşında da Özel Sağlık ve Tamamlayıcı Sağlık sigortası poliçesi bulunan binlerce mutlu müşterimiz var.
TÜRKİYE'DE SİGORTACILIĞIN BAŞLANGICI
Osmanlı döneminde imparatorluk tahtında Padişah Abdülaziz bulunmakta. Bugünün Beyoğlu'su, o tarihlerde "Pera" ve "Cadde-i Kebir" Olarak biliniyor. Cadde-i Kebir gayrımüslimlerin rağbet ettiği bir bölge. "Şark Tiyatrosu" 1861 yılında burada perdelerini açmış, Eylül 1868 tarihinde de "Galata Sarayı Mekteb-i Sultanisi"nde eğitim başlamıştı. Bugün Istiklal Caddesi olarak bildiğimiz geniş yol, İstanbul'un geceleri aydınlatılan ilk caddesi olmuştu. Eğlence ve şıklık artık Pera'nın hayatına girmiş, bugünün Beyoğlu'su hızla canlılık kazanmaktaydı.
Derken 5 Haziran 1870 geldi!... 5 Haziran tarihi, İstanbul'un ve İstanbulluların hayatına alevler içinde yaşanan hüzün dolu bir gece olarak geçecekti. Valideçeşme'de başlayan yangın Tarlabaşı'nı, Cadde-i Kebir'i, Taksim'i bir gece içinde tam anlamıyla yerle yeksan etti, Pera'daki yabancılara ait konakların çoğu kor yığınına dönüştü, iş ve eğlence yerleri kül oldu. Geniş bir bölgeyi saran yangınları söndürmek için şehrin en uzak mahallelerinden yetişen tulumbacılar sabaha kadar bir çeşmeden öbürüne koşuştular; tulumbacı reislerinin "Heeyt! Karada aslan, denizde kaplan, var mı bize yan bakan!" naraları Taksim'i, Tarlabaşı'nı ve Cadde-i Kebir'i inletti.
Ama bütün bu çabalar yuvaların, işyerlerinin yanıp kül olmasını önleyemedi. Ve bu yangın felaketi, 1865 yılında İstanbul'un bu bölgesinde yaşanan veba salgınından daha büyük bir korku ve dehşet yaratarak şehrin hafızasına kazındı. Ne ilginçtir ki, İstanbul’un kaderinden alevli bir leke gibi geçen bu büyük felaket, bu defa ülkemizde sigortacılığın benimsenmesinde öncülük yapacaktı.
İslam dininin faizi yasaklaması ve halkın tevekkül duygusu, Osmanlı döneminde Müslümanların sigorta güvencesine uzak durmasına neden olmaktaydı. 1870 yangını yaşandıktan sonra, konakları ve işyerleri harap olan gayrimüslimlerin mallarını önceden yurtdışında sigorta ettirmiş olmaları ve zararlarının sigorta şirketlerince karşılanması Müslüman ailelerin gözlerini açtı, bu yeni fikre can-ı gönülden bağlanmalarını sağladı.
Beyoğlu yangınından hemen sonra, Türkiye'de ilk kez The Sun, The Northerne ve The North isimli İngiliz sigorta şirketleri faaliyete geçtiler. Kısa sürede bunlara Avrupa'nın önde gelen diğer sigorta şirketleri katıldı ve Osmanlı döneminin son yıllarında sigorta ve sigortacılık kavramı Anadolu'ya kadar yayıldı.
Dahası, Union sigorta şirketinin başvurusu üzerine Şeyhülislam'dan yabancı sigorta şirketlerinin faiz almalarında herhangi bir sakınca olmadığı yolunda bir fetva çıktı. Bu icazet de çok sayıda sigorta acentesi açılmasına ve geniş bir rekabet ortamı doğmasına yardımcı oldu. Nihayet, Cumhuriyet'ten hemen sonra, 1924 yılında çıkarılan bir yasa ile sigorta işlemlerinin Türkçe yapılmaya başlanması Türk sigortacılığının milli bir yapıya kavuşmasında ilk adım oldu.